Devletimizi yönetenleri tam anlamı ile anlamıyoruz. Darbe girişiminin suçlusu bulun muştur. Baş suçlu Fettullah Gülen ve ekibidir deniliyor. Bize göre de; yaptıkları siyasi ( Bütçe ve eğitim) yanlışlarla bizi bu durağa getirenlerinde suçlu olduklarına şüphe edilemez. 14 Mayıs 1950 de ortalama 3 TL olan Türk lirası o tarihten sonra değerini düşüre düşüre bir simidi 1.000.0000 TL ye ulaştıran “Demokrasi kahramanları” da asıl suçlulardır. Ceza hukuku dilinde bu suça görevi ihmal veya görevi kötüye kullanma suçu olarak yer almaktadır. Bir de meydana gelen zarar var işte bu zararın giderilmesi de hukuk devletinin gereğidir. Ben ihtilal teşebbüsünü bastırdım. Can ve mal kaybından sorumlu değilim diyemezsiniz. Hukuk dilinde bu eyleme kusursuz sorumluluk adı verilir. Bu ne demektir. Bu şu demektir. Meydana gelen zararları telafi etmekle yükümlüsünüz. Darbeye teşebbüs bastırılmıştır ama açtığı yaralar çok derindir. Bir kaçını alt alta yazalım ve görelim:
Soruşturma kapsamında; Anayasa Mahkemesinin iki üyesi, tutuklandı
Yargıtay Eski 9. Ceza dairesi Başkanı Ekrem Ertuğrul tutuklandı
HSYK eski Başkan Vekili Ahmet Hamsici başta olmak üzere 1400 hâkim ve savcı tutuklandı.
Milli Savunma Bakanlığında 262 hâkim ve savcı için soruşturma başlatıldı
İstanbul’da 992 askeri personel tutuklandı
102 General amiral tutuklandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Baş Yaveri Albay Ali Yazıcı Tutuklandı
Askeri yargıda 64 Hâkim ve savcı tutuklandı
1577 dekan istifa ettirildi.
GATA’da üç Prof. Tbp. Tuğgeneral gözaltına alındı
Şehit sayısı 248 e ulaştı
Binalarımızın araçlarımızın hasarları daha henüz tespit edilerek toplanmadı. Bütün bu zararların telafisi için milyarlar düzeyinde yüksek maddi onarımlar gerektiriyor.
Ama olup bitenlerden dolayı şaşırmayın. Orhan Velinin güzel bir dizesi var. Bursa’dan Gemlik’e giderken tepe üstünde bir tabelaya yazılmıştır
“Gemliğe doğru denizi göreceksin
Sakın şaşırma”
Orhan Veli
Biz de haddimiz olmayarak diyoruz ki
Ey Türk Milleti ve Türk siyasetçisi
Bir simidi 1.000.000 TL oluncaya ve
80 Kuruş olan bir ABD doları 3.000.000 TL ye çıkıncaya kadar
Hiç bir itirazın olmamışsa
İşte bu günleri göreceksin
Sakın şaşırma
Cumhuriyetimiz bizimdir. Her karış toprağı şehit kanları sulanarak bin bir emekle Türk Milleti tarafından kurulmuştur. TSK lerimiz bizimdir. Onun bu gün düşürüldüğü durum İstanbul’u alan, Kurtuluş Savaşını başaran, Kıbrıs’a çıkarma yapan TSK nın cezalandırılması amacıyla dâhili ve harici bedhahlarca düşürüldüğü durumdur.”
Dâhili ve harici bedhahlar 14 Mayıs 1950 de fiilen işe başlamışlardır. İlk adım olarak DENK bütçemizi açık bütçe yapmışlar ve LAİK eğitimi, yerle yeksan ederek yola çıkmışlardır. Durmak yok yola devam denilen yol işte bu yoldur.
Albert Einstein’a sormuşlar.
-Size bir sorunu çözmek için 60 Dk. süre verilse ne yaparsınız?
-Bana verilen sürenin %90 kısmını sorunu anlamak için harcarım.
Biz sorunun açık bütçeden ve laik eğitimde uzaklaşmalardan kaynaklandığı öğrenmekten imtina etmeye devam etmemiz halinde daha çok acılar yaşayacağımızdan kimse endişe etmesin.
Şimdi de AKP nin karnesini sunalım ve düşünelim.
2004 te bir çeyrek altın 24.000.000 TL idi. Bu gün 210.000 000 TL dir. Artış %800 dür
2004 te bir Gram altın 18.000.000 TL idi. Bu gün 130.000 000 TL dir. Artış %700 dür.
2004 te bir ABD Doları 1.320.000 TL idi. Bu gün 3.060.000 TL dir artış %125 tir.
2004 te hazinemizin altın alım gücü 7.340.000 Kg altın iken 2015 te 4.836.000 kg a düşmüştür. Düşüş %65 tir.
2004 te asgari ücretlerle 10 çeyrek altın alınabiliyordu bu gün asgari ücretle 6,5 adet çeyrek altın ancak alınabiliyor. Düşüş %40 tır
2004 ten bu yana yapılan açık bütçelerle toplamda 469 Katrilyon YTL Türk Milletinin cebinden zorla alınmıştır
Türk milletinin itirazları bu rakamlaradır Bu dönemde nüfusumuz 7 milyon artmıştır. Siz bu gaflet ve dalalet uygulamalarından DENK bütçe yaparak çıkacağınıza, olağan üstü haller ilan ederek soruşturmaları genişleterek, derinleştirerek ve tutuklu sayısın arttırarak çıkamazsınız. Bilim çıkılamaz diyor. Tarih çıkılamaz diyor. Geçmişteki deneyimler çıkılamaz diyor. Ama siz diyorsanız ki çıkılır.”” Durmak yok yola devam” diyorsanız biz ne diyelim. Onu da size Çarmıha gerilirken son arzusunu söyleyen İsa Peygamberimiz söylesin: ” Allah’ım sen onları affet. Onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar”
İşte yaptıklarının ve ne yapacaklarının planını ve kararını bilimde aramayanlar” Hazreti İsa’nın dediği gibi” Ne yaptığını bilmeyenlerdir”. Hazreti Ali ise yıllar evvel” bilimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” dediği halde karanlığa yelken açanlardır. Her türlü ekonomik sitemin başarısı “DENK BÜTÇE” dir diyen bilime uymaz ve Altını ve Dövizi yüzlerce misli arttırırsanız sizi ne demokrasi mitingleri, ne dualar, ne de şehit kanları kurtaramaz Tek yolunuz kalmıştır. DENK bütçeye ve Laik eğitime dönmektir. Çünkü bilimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.