CHP’ nin Seçim Bildirgesi ve Diyeceklerimiz…
Op. Dr. Aytekin Ertuğrul
Sakın bu başlığı koyunca CHP’ nin seçim bildirgesini eleştireceğim öyle seçim bildirgesi mi olur diye yazacağımı sanmayın. Tam tersine CHP’nin seçim bildirgesi işte böyle olur diye yazacağım. Alıştık hep eleştirmeye ama iyiye güzele doğruya giden şeyler varsa onları da yazmalıyız.
Vaatler güzel çok güzel ama gel de ama demeden yaz yazabilirsen.
ASGARİ ÜCRET VE EMEKLİ MAAŞI 1.500 TL’YE ÇIKACAK
Asgari ücret ve en düşük emekli maaşı da 1.500 TL olacak.
Emeklilere yönelik paket ise şöyle:
Emeklilere, her iki dini bayramda, birer maaş ikramiye verilecek
Emekli maaşları ile çalışan maaşları arasındaki “uçurum” kapanacak
Emekliden alınan muayene ve katılım payı kalkacak
Çalışan emeklilerden kesilen sosyal güvenlik destek primi kalkacak
Ailelere ilişkin CHP’nin vaatleri şöyle;
Hanelere, 360 TL’ye kadar kira ve fatura desteği sağlanacak
Sosyal destekler iki katına çıkacak, yardım çeşitleri artacak.
5 milyon yurttaş sosyal yardım kapsamına alınacak
Hiçbir hanenin geliri 720 TL’nin altında olmayacak
Esnafa ilişkin Vaatler ise:
Esnafa, ödediği vergi ve prim miktarı kadar sıfır faizli kredi kullandırılacak
Belediyelerin esnafla rekabet etmesi önlenecek
Prim borcu olan esnaf da sağlık hizmetlerinden yararlanacak
Esnaf diğer çalışanlarla aynı sürede emekli olabilecek ve aynı haklardan
Esnaf Bakanlığı kurulacak
Emekliye yılda iki defa maaş ikramiyesi
Ben de emekliyim bu vaade nasıl hayır derim. Ama kazın ayağı biraz faklıdır. CHP nin emekli ikramiyesinden evvel savunacağı şey denk bütçedir. Çünkü 14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana yapılan açık bütçelerlerle zamlar ve ikramiyelere rağmen bugün yama tutmaz bir biçimde memur ve emekli yerlerde sürünmektedir. Neden yama tutmuyor. Açık bütçeler yapılarak paramızın değerinin sürekli olarak düşürülmesinden. Onun için CHP nin ilk savunacağı şey ikramiyeden evvel DENK bütçedir. Çünkü geçen yazılarımızda yazdığımız gibi kurucumuz Başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK ve İsmet İnönü‘müzün bu konuda kesin direktifleri vardır. Atatürk diyor ki: “Bu günkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve denk olmasıdır.”
İsmet İnönü ise şöyle bir direktif vermiştir. “Enflasyon politikası iktidarın daha ilk yıllarından itibaren İktisadi bünyeyi süratle takatinden düşürerek 1952 sonbaharı başlarında memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi bile tartarak kullanıyoruz.”
İkramiyelere evet, ama DENK bütçe yapmazsanız bu ikramiyelerin sağlayacağı faydalar bu güne kadar olduğu gibi su üstüne yazılan yazılar gibi olacaktır. Sistemin yanlışları zamlarla ve ikramiyelerle düzelmez. Bu güne kadar düzeltilememiştir. Denk bütçe yapmazsanız düzeltemezsiniz. Ama CHP nin seçim bildirgesinde DENK bütçe söz olarak bile geçmiyor. Denk bütçenin söz olarak içinde geçmediği seçim bildirgeleri bu güne kadar hiçbir yarar sağlamamıştır. DENK bütçe ve laik eğitim CHP nin olmazsa olmazıdır. CHP nin kuruluş felsefesi ve tüzüğü de bunları amirdir. Milletimiz 14 Mayıs 1950 den bu yana seçim bildirgelerine göre abat olması gerekirken bugünkü karanlık duruma açık bütçelerle sürüklenmiştir. Denk bütçe ve laik eğitim öngörmeyen seçim bildirgelerindeki vaatler suya yazılmış yazı gibidir. Bu güne kadar kaç defa zam yapıldı kaç defa ikramiye verildi ama memur ve emekli maaşları düzelmedi. Esnafın ve köylümüzün hayatı iyileşmedi. Çünkü DENK bütçe yok. Laik eğitim yok.
CHP için tek yol vardır Başkomutanımız Mustafa Kemal Paşa’nın yoluna dönmek ve ikinci Genel Başkanımız İsmet İnönü’nün denk bütçe rotasına girmek. Başarılar dilenir.
İzmir Kitap Fuarından
İzmir’deki, Kitap Fuarında son kitabımız “Büyük İhanet ve Milli Reaksiyonlar” ı Togan yayınları standında imzaladık. Ama gördüğüm manzara çok güzel ve umut verici bir manzara idi. Yüzlerce yayınevi fuara katılmıştı. Açık bütçelerle soyulan halkımız kurtuluşu okumakta bulduğunu göstermiştir. Sayısız yayınevi sayısız konferanslar ve derin bir halk ilgisi vardı. Büyük ihanet ismi çok ilgi çekti. Büyük ihanet 1950 de 280 kuruş olan 1 ABD dolarının bu gün itibari ile 2,66 TL olmasıdır. 5 Kuruş olan simidin bugün 1,00 TL olmasıdır. 14 Mayıs 1950 den sonra karşılıksız para basmalarla Türk milletinin cebinden katrilyonlarca paranın alınmasıdır. Sadece 2003 ten bu yana 345 katrilyon AKP iktidarı tarafından Türk milletinden zorla alınmıştır. Bunlar büyük ihanet değilse büyük, ihanet nasıl olur?